Heart Break Young Günlüğü

Tüm Hakları Saklıdır.
Kişilerin yer zaman ve mekan ile uzaktan yakından ilgisi vardır. Hiçbir olay hayal ürünü değildir. Reklam uygulaması vardır.

Günlüğümden.
1.Bölüm:
Tarih 8 Eylül 2008 o zaman 8. sınıfa yeni girmiştim. Sınıf arkadaşlarımla sohbet ederken zil çaldı. Ve ilk dersimize girdik. Yeni bir rehber öğretmeni gelmişti. Saçları biraz kıvırcık gözlüklü biriydi. Yanındaki laptop çantasını hiç yanından hiç ayırmazdı. İlk dersinde bize girmişti. O derste, ergenlik çağındaki kişilerin psikolojisinden bahsetmişti. Hatta sevgili olaylarına bile girmişti. Herkes onun bu tür kız/erkek arkadaş hakkındaki görüşünü duyunca çok şaşırdı. Çünkü o yaşta aşk yaşamak sevgili olmak çok komik bir olaydır. Bütün öğrenciler onun bu tutumunu eleştirdi. Ama bu söylediklerine inanamıdığımdan onun odasına girdim. Aramızda belli bir diyalog geçti. Ona neden bu tür şeyleri yapmamız gerektiğini sordum ve bana şunları söyledi: aslında bu yaştaki yaşadığınız olaylar belli bir baygınlık gibidir birisine karşı duygu besliyorsan bunu aşk diye tanımlayamazsın dedi. Yani kısacası şimdi bazı arkadaşlarımızın yaşadıkları olayı ufak çaplı bir sevgi diye değerlendirdi. Ben ne kadar kabullenmesemde aslında bu doğruydu. O zamanlar sınıftaki bütün kızlardan nefret ederdim. Ama bu olay kızlarda tam tersiydi. 1 ay sonra sınıfın en iyi kalpli kızlarından biri beni bir sınıfa çağırdı. İnanması zor ama bana çıkma teklifi vermişti. Hatta birden yüzüme masumca baktı. Dudaklarımla arasında 1 karış fark vardı. Acaba kabul edipte okulda bir havam olsa olayına girmeden kızı aşağılayan laflar attım benim sizler gibi abazalarla işim yok dedim. Bunu duyan rehber hocam beni odasına çağırır. Kızdan özür dilememi ister. Ama ben daha da ileriye giderim. Kız ağlamaya başlar ama bu olanlar sadece 3'ümüz arasındadır. Ve işte o gün rehber hocam bana KALP KIRAN GENÇ lakabını taktı. İşte asıl macera o günden sonra başlar. Maceranın diğer kısmı ise bütün okulun o kız peşinde koşmasıydı. Bu olay kızlar arasında yayıldı. Ama erkekler duymadı. Kızlar hayret etmişti. Nasıl olur da bütün erkeklerin peşinde koştuğu kız gelir de benimle çıkmak ister diye. Kızlar genelde kızlar peşinde koşan erkeklerden nefret ederdi. Aslında bunu kabul etmemem benim işimi kötüleştirdi. Çünkü kızlar karizmamdan etkilenmişti. Ve sürekli beni aramaya başlamışlardı.

Gerçek mi? Güzel gidiyor bence.

Güzel olmuş. Biraz diyolog şeklinde yapsan süper olacak.

Gerçek mi olm söylesene.

Manitası yokmuş gerçek değildir.

Yok. Zaten 4. bölüm sonrasında gerçekliği artacak.

heartbreakyoung demiş ki:

Yok. Zaten 4. bölüm sonrasında gerçekliği artacak.

O zaman daha fazla ilgi çekersin, devam reyiz.

2.Bölüm
4 ay sonrasına geçiyoruz. O gün sömestr yeni başlamış ve İzmir'e gitmiştim. Hava alanı'nda indim. Arkadaşım/kuzenim Eren'le beraber eve gittik. O gün Eren bir hayli garipti. Ve hastaydı. Ablası da o gün hastahaneye gitmişti. Eren ile beraber doktorun yanına çıktık. Bana muayene olmak istemiyorum dedi. Ama buna rağmen ben zorladım. O an kötü birşey olacağını tahmin ettim ki doktor Eren'in babasını çağırdı. Birkaç şey söyledi. Ama duymamamız için kapının önünde söyledi. Bu maalesef Lösemi ile ilgili birşeydi. Çünkü Eren lösemi çıkmıştı. hasta olalı 1 hafta geçmişti. Ama erken teşhis yapıldığından ölüm tehlikesi biraz da olsa yine tedirgindik. Koridora üçülerek çıktık. O ara hastane de sesler gelmeye başladı, Hem de çok yüksek sesler. Bir an da ne oldu. Bilmiyorum ama baygınlık geçiriyorum. Tam 4 saat sonra bir hastane odasında kendimi bir yatağın üzerinde buldum ama gözlerimi açamıyordum. Başımda büyük bir ağrı vardı. Birden yanımda biri olduğunu farkettim. Bu bir kızdı. Ve beni okşamaya başladı. Zaten okulda yaşanan o iğrenç olaylardan sonra kızlardan iyice iğrenmiştim. Sonra beni öptü. Gözlerimi açmaya çalışıyorum ama olmuyor. 1 saat sonra kendime gelebildim. Ani bir şekilde yataktan kalktım. Sonra sinirli bir şekilde koridora çıktım. Furkan'la lk defa orada tanışıyorum. O beni tanımıyor ama sakinleştkirmeğe çalışıyordu. Elimi duvara vurdum. Eren'i gördüm. Ona "kimdi o kız" dedim. Bana bişeyler anlatmaya bayladı ki. Hissettiğim şey meğer rüyamış. Birkaç dakika sonra hastanede çıkan kavgada polisin biber gazı sıkması sebebiyle bayıldığımı söyledi. Sonra kapıdan çok güzel bir kız girer. Birden gaza gelirim. Hemen kızın yanına giderek tanışabilir miyiz dedim. Günler sonra kızlara olan nefretim azaldı. Sonra Furkan onun kuzeni olduğunu söyledi. Doktorlar Eren'in 2 aylık bir tedaviden geçeceğini ama tedavinin yoğunluğu için hastane de kalacağını öğrendik. Yeniden Furkan'ı gördüm. Eren yanıma yaklaşır. Ve maalesef hissettiğim şeyin rüya olmadığını söyledi. İşte o an kafamda 2 düşünce türedi. Bir yandan ilk defa bir kız beni öpüyordu. Acaba direk abazalığa mı başlasam diye kafa mı kaşıdım. Yoksa normal karakteri mi koruyayım mı diye düşünmeye başladım. Kafamda o kadar fiiller var ki başım döndü. Kızlardan nefret ettiğimden mi beri çevrem daralmaya başlamıştı. İşte o an eski karakterliğimi yitirdim. Ve bunun yanlış birşey olduğunu anladım. Ama bu olay benim hastane odasında öpen kızı bulmama engel olamayacaktı. Daha sonra o kızı bulmaya odaklanırım.

Çok güzel gidiyor, bu bölümüde severek okudum.

Ama erken teşhis. O cümle biraz karışık olmuş geri kalanı süper bir hikaye idi.

Güzel gidiyorsun, takip ediyorum.